Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz kararını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nisan toplantısında politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 8.75’e çekti. Enflasyonda düşüş bekleniyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), haftalık repo faizinde 100 baz puan indirime gitti.
TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi %9,75’ten %8,75’e çekildi.
TCMB bir önceki toplantısında faizi 100 baz puan aşağı çekmişti.
TCMB Beklenti Anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi %9,76, 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %9,70 ve 24 ay sonrakı enflasyon beklentisi %8,62 oldu.
TCMB’nin enflasyon beklentisi bu yıl sonu için %8,2, 2021 yıl sonu için %5,4 seviyesinde bulunuyor.
TÜİK en son tüketici fiyatlarını yıllık %11,86 olarak açıkladı.
TCMB’nin bir sonraki toplantısı 21 Mayıs’ta gerçekleştirilecek.
FAİZ KARARINI DOLARIN İLK TEPKİSİ
Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin üzerinde gelen 100 baz puanlık faiz indirimi sonrası Dolar/TL‘de sınırlı bir yükseliş yaşanıyor.
Güne 6,97 seviyelerinde başlayan ve faiz kararına kadar sakin seyreden dolar/TL kuru, beklentileri aşan faiz indirimi sonrası 6,99’un üzerine çıktı.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9,75’ten yüzde 8,75’e indirilmesine karar vermiştir.
Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.
Ocak ve Şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyet, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak Mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlamıştır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme gösteren cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.
Enflasyon beklentileri, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşün devamı enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar vermiştir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”
0