İç siyasi endişelerle diğer para birimlerinden negatif ayrışan TL, doların yılın ikinci çeyreğine değer kaybı ile başlamasıyla 2.60’ın altında işlem görüyor
Bankacılar bugün piyasada Mart ayına ilişkin öncü verilerin yakından takip edileceğini bu kapsamda
- PMI,
- TİM ihracat ve
- İstanbul enflasyon
verilerinin izleneceğini belirttiler.
Dış piyasada ise Mart ayı Almanya imalat PMI, euro bölgesi imalat PMI, ABD ADP özel istihdam verisi ve ABD ISM imalat endeksi izlenecek.
dunya.com’un haberine göre; küresel piyasalarda dolar, Japonya’da ekonomiye güvenin azaldığına işaret eden iş dünyası güven endeksi verisinin ardından güvenli liman yene talebin artmasına paralel olarak yılın ikinci üç aylık dönemine yen karşısında değer kaybıyla başladı.
Yılın ilk üç ayında dolar karşısında yüzde 11 değer kaybıyla dolaşıma girdiği 1999 yılından bu yana en sert çeyrek dönemlik değer kaybını kaydeden euro ise yüzde 0.5 değer kazanarak 1.0789 dolardan işlem görüyor.
Dün akşam saatlerinde 2.60 civarında işlem gören dolar/TL TSİ 08:48’de 2.5919/2.5940 seviyesinde işlem gördü. Aynı saatte sepet bazında TL 2.6927/2.6953, euro/TL 2.7935/2.7966 seviyesindeydi.
Piyasa dün 2014’e ilişkin büyüme verilerini takip ederken bankacılar verilerin beklentilerden kötü gelmesi halinde TCMB’nin üzerindeki faiz indirimi baskısının yeniden gündeme gelebileceğini ve piyasada satış yaratabileceğinden endişe ediyorlardı. Ancak büyüme verileri endişe edilenin aksine son çeyrekte tahmin edilenin üzerinde bir toparlanmaya işaret etti.
Türkiye ekonomisi ilk dokuz aylık verilerde yapılan revizyonlar ve yılın son çeyreğinde özel tüketimin beklentilerden daha yüksek bir artış sergilemesiyle 2014 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2.6, 2014 yılının tamamında ise yüzde 2.9 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Büyüme dördüncü çeyrekte iç talepte öngörülmeyen ivmelenme ile beklentilerin üzerinde gelse de, 2014’te yüzde 3.3 olan Orta Vadeli Program (OVP) hedefinin altında kaldı.
Bankacılar dolardaki küresel seyrin bu sabah TL’deki değer kazancındaki ana etken olduğunu belirtirken, bugün açıklanacak öncü verilerin ise hem enflasyon hem de 2015 büyümesi açısından yakından izleneceğini söylediler.
Siyasi endişeler
Gelişmekte olan para birimleri son iki aylık süreçte ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarının beklentilerden yavaş olacağını açıklamasıyla dolar karşısındaki kayıplarının büyük bölümünü telafi ederken TL iç siyasi gelişmelerle aynı dönemde benzer toparlanmayı yaşayamadı.
Bankacılar ekonomi yönetiminin yaklaşan seçimler sonrasında görev başında olmayabileceği endişelerinin TL’yi baskıladığını belirtiyorlar. Bir diğer taraftan ise seçim yaklaştıkça parti içinden 10 yılı aşkın iktidar süresi boyunca ilk kez “çatlak ses” olarak adlandırılan ve partililerden birbirlerini hedef alan açıklamalar gelmesi de piyasalardaki yeni endişeleri beraberinde getiriyor.
Piyasada bu etkilerin belirgin olarak görülmeye başlandığı 28 Ocak’tan bugüne TL dolar karşısında neredeyse yüzde 8 değer kaybederken TL’deki negatif ayrışma diğer para birimlerine göre yüzde 5’i buldu. Yolsuzlukla mücadele enden Brezilya para birimi realdeki yüzde 17’lik değer kaybı ardından TL bu dönemde dolar karşısında en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu.
0