Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı taslağa göre, vergisini üç yıl düzenli ödeyen şirketler, ekonomik açıdan zor duruma düştüklerinde genel bir düzenleme beklemeksizin vergi yapılandırması için kamu ile masaya oturabilecek.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, yeniden yapılandırma ihtiyacına son verecek olan, zor durumdaki mükellefin, genel ekonomik veya işletmeye bağlı nedenlerle vergisini ödemekte güçlük çekmesi halinde yükümlülüklerinin yapılandırılmasına imkan sağlayacak taslağın büyük ölçüde hazırlandığını açıkladı.
Hangi mükelleflerin bu kapsamda değerlendirilebileceğine yönelik düzenlemede, öncelikle mükellefin geçmiş üç yıl içindeki vergi ödemelerini düzenli olarak yapmış olma şartı aranacak. Yasal düzenleme ile Gelir İdaresi’ne bu konuda mevcut uzlaşma yetkisine ilave olarak borçla ilgili farklı bir uzlaşma yetkisi verilecek. Bu yetkiye dayalı detay düzenlemeler ikincil mevzuatla yapılacak. Yapılandırmaya girebilecek mükelleflerin belirlenmesine yönelik objektif kriterler oluşturulacak. Bunlar, geçmiş üç yıllık vergi performansı yanında, şirketin finansal riski, sektörün durumu, hakkında açılmış alacak davası olup olmadığı, geçmişte kamuya olan yükümlülüklerini yerine getirip-getirmediği gibi ölçülebilir unsurlar olacak. Yapılandırmaya girecek şirket mevcut sorunlarını nasıl aşacağına yönelik bir planı Gelir İdaresi’ne sunacak.
Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağın, kanun tasarısı ya da teklif olarak hızla TBMM’ye sunulacağı belirtildi. Maliye Bakanı Ağbal, önceki gün yaptığı açıklamada, kamu borcunun yeniden yapılandırılmasını 30 Mart sonuna kadar uzatmayı öngören düzenlemeyle birlikte bu tasarının da TBMM’ye verilebileceğini açıklamıştı.
SON ÜÇ YILA BAKILACAK
Düzenlemeyle, öncelikle Gelir İdaresi bu şekilde mükellef bazında bir yapılandırma yapmaya yetkili kılınıyor. Gelir İdaresi’nin vergi ceza ve incelemelerine yönelik raporlara yönelik uzlaşma dışında bir yetkisi bulunmuyor. Yeni düzenleme ise vergisini ekonomik nedenlerle ödeyemeyen mükellefleri kapsıyor.
Mükelleflerin geçmiş dönem vergi ödeme alışkanlıkları baz olarak alınacak. Son üç yıllık vergi ödemeleri ise kriter niteliği taşıyacak. Şirketin borçluluk durumu ve finansal riski de değerlendirme kriterleri içinde yer alacak.
FAİZ İŞLETİLMEYECEK
Şirketlerin genel ekonomik durum ya da kendi ekonomik durumuna göre vergisini ödeyemediği durumlarda bu sistem işletilecek. Şirket, ödeyemediği vergi borcunun yapılandırılmasını talep etmek için öncelikle gelecekte bu borcu nasıl ödeyeceğine dair plan sunacak. Yapılandırmayla, şirketin oluşan borcuna yönelik gecikme faizi ve cezasına yönelik mevzuatta yer alan oranların uygulanması duracak. Maliye yapılandırılan alacak için süre ve taksit sayısına bağlı farklı bir faiz-ceza uygulayabilecek. Bu yapılandırma, idarenin inceleme-soruşturma yönündeki yetkisini engellemeyecek.
TBMM’ye sunulacak yasal düzenlemenin, Maliye’ye bu uzlaşma modeli için yetki verilmesi ve temel kriterleri belirleyecek şekilde hazırlandığı kaydedildi. Kriterlerin hangi ölçütleri baz alacağı ve diğer unsurların ikincil mevzuata bırakılacağı vurgulandı.
PWC Türkiye,vergi ve hukuk hizmetleri müdürü Zeki Gündüz:
TÜRKİYE’DE BİR İLK
“Uzlaşma olarak ifade edilen bu yeni müessese bu alanda Türkiye’de bir ilk olacak. Mevcut uzlaşma müessesesinin işletiminde sorunlar vardı. İdare bu zorluklar nedeniyle aslında uzlaşma müessesesini istemiyordu. Bu yeni müessese şayet ayrıntılı düzenlenmez ve yöneticilere çok fazla takdir alanı bırakırsa uygulamada sıkıntılar yaratabilir. Bunu bir yana bırakacak olursak, zor durumda olan şirketler için ayakta kalabilmek için iyi bir imkan olabilir.”
Vergialgı.net internet sitesi kurucularından ve E. gelir idaresi strateji geliştirme daire başkanı Nazmi Karyağdı:
ZORA DÜŞEN KANUN BEKLEMEYECEK
“Yeni düzenleme; vergiye gönüllü uyumu yüksek olan vergi mükellefl erinin ekonomik nedenlerle ödeme sıkıntısına girmeleri durumunda, işletmelerin ekonomik yaşamlarını sürdürebilmeleri için atılan önemli bir adım. Şu anda yürürlükte olan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da mükellefl erin tecil ve taksitlendirme talebinde bulunma hakları var. Ancak ödeyeceği vergiler tutar ve zaman itibariyle kesinleşmiş olan mükellefl er, teminat gösterme imkanına sahip değillerse tecil ve taksitlendirme imkanından yararlanamıyor ve yeni bir yeniden yapılandırma kanununu beklemek zorunda kalabiliyorlardı. Tabii bu arada da gecikme faizi işlemeye devam ediyor, borçlar altından kalkılamayacak bir hal alıyordu. Henüz detayları belli olmasa da ödeme güçlüğü içinde olan ve ödeme niyetinde olan mükellefl erin vergi borçlarını daha kolay ve uygun şartlarda taksitlendirebilme imkanının sağlanması bilhassa KOBİ’ler için can suyu olacaktır. Ayrıca 24 ayla sınırlı olan taksitlendirme süresinin 36 aya çıkarılması, belirli durumlar için teminat talebinin kaldırılması, taksitlendirilme kapsamı dışında olan KDV, ÖTV, ÖİV, ecrimisil, motorlu taşıtlar vergisi gibi pişmanlıkla beyan edilen vergilerin de yeni düzenlemeye dahil edilmesi de mükellefiyetini yerine getirmek isteyen işletmeler için önemli bir rahatlama sağlayacaktır.”
KPMG Türkiye bölüm başkanı şirket ortağı Abdulkadir Kahraman:
DEVAM EDEN İNCELEMELERİ DE KAPSAMALI
Bu taslak ile yapılması planlanan ‘yeniden yapılandırma’ 19 Ağustos 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6736 sayılı Kanun benzeri bir yeniden yapılandırma olacak. Ancak bu kez ‘matrah artırımı’ ve ‘varlık barışı (varlık barışı 30 Haziran 2017 tarihine kadar devam ettiği için)’ bu tür hükümler bu tasarıda beklenmiyor. Bu tasarının ‘devam eden vergi incelemelerine’ dayalı olarak doğacak vergi borçlarını, ‘kesinleşmemiş veya dava süreci devam eden uyuşmazlıklardan kaynaklanan’ vergi borçlarını kapsayıp kapsamadığı belli değil. Beklentimiz, matrah artırımı hariç ‘devam eden vergi incelemeleri ve dava safh asında olan vergi borçlarını’ kapsaması ve ‘kesinleşmemiş veya dava safh asında bulunan vergi borçları’ ile ilgili madde kapsamı ‘ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlardan kaynaklanan vergiler’ ile sınırlandırılmasıdır. Tasarıya, ‘ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş’ olan vergilerin de dâhil edilmesi iyi olur. 6736 sayılı Kanunda olduğu gibi bu tasarı ile borçların ‘ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi’ halinde, gecikme faizi veya zammı gibi asla bağlı olarak hesaplanan alacaklar yerine, ‘Yurtiçi- ÜFE’ aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanma yapılması ve bu tutarı üzerinden ayrıca % 50 indirim yapılmasını bekliyoruz.
0