AK Parti milletvekili adayı Berat Albayrak, CHP’nin seçim vaatlerini eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı ve AK Parti milletvekili adayı Berat Albayrak, CHP’nin seçim vaatlerini ciddiye almadığını belirtti. “Yerel seçimlerde ihtiyaç sahibi her aileye 600 lira vaat etmişlerdi. Aldıkları hangi belediyede bunu gerçekleştirdiler?” diyen soran Albayrak, “Adeta vatandaşla dalga geçiyorlar” dedi.
Berat Albayrak, Yeni Şafak gazetesinin sorularına yanıt verdi:
Kuşkusuz siyasete girme kararı bir iddiayı da barındırır. Sizin siyasette hedefiniz nedir?
İddia, hırslı olmaksa eğer, biz hiçbir zaman öyle olmadık yahut herhangi bir pozisyona talip de olmadık. Ama bize bir görev ve sorumluluk verildiyse, sonuna kadar bu doğrultuda azimle çalışıp faydalı ve başarılı olmak için mücadele ettik. Siyasete de bakışımız bundan farklı değil. Biz siyaseti Hakk’a hizmet aracı olarak gören bir kültürle büyüdük. Ne makam ne de mevki noktasında bundan öte bir manası yok bizim için. Ancak hizmet etme araçlarının içinde belki de en zor ve vebali en büyük olanı. Onun için dün olduğu gibi bugün de her daim Allah sırat-ı müstakim den ayırmasın, sonumuzu hayreylesin diye dua ediyorum.
YENİ ANAYASA SORUNLARI ÇÖZER
Sizce bugün Türkiye’nin temel sorunları neler, önümüzdeki meclisin öncelikli gündemi hangi konular olacaktır-olmalıdır?
Kesinlikle Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi
Türkiye’nin diğer bütün problemlerinin çözümü bununla ilişkilidir. Güçlü bir siyasi ve ekonomik iklim için istikrarlı bir siyasi ortamın olması, olmazsa olmaz şarttır.
VAATLERİN CİDDİYE ALINIR YANI YOK
CHP ekonomiyle ilgili ilginç uçuk seçim vaatlerinde bulunuyor. Bir ekonomist olarak bu vaatleri nasıl buluyorsunuz?
Tabii ki ciddi bulmuyorum. Bu vaatlerin ekonomiyle, hesap kitapla hiçbir alakası yok. Onun için bunun herhangi bir ekonomist tarafından ciddiye alınıp üzerinde yorum yapılacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Amaç ülkenin son 13 yılda oluşturduğu birikimleri ve zenginliği nasıl heba ederim, ülkeyi tekrar nasıl uçuruma sürüklerim. Başka bir şey değil. Daha önce de söyledim aynı muhalefet yerel seçimlerde ihtiyaç sahibi her aileye 600 lira destek vaat etmişti. Aldıkları hangi belediyede bunu gerçekleştirdiler? Samimi değiller, adeta vatandaşla dalga geçiyorlar.
Başbakan Davutoğlu tarafından Yeni Türkiye sözleşmesini kamuoyuna açıkladı. Sizin Yeni Türkiye tanımınız nedir?
Yaşayan bir süreç bu. Somut hedefleri olan, toplumsal, zihinsel ve ekonomik dönüşümleri içeren, belirli süreleri kapsayan bir süreç. 2002 seçimleriyle başlayan ve önümüzdeki seçimlerle birlikte belki de en kritik dönemecine geldiğimiz bir süreç bu. Yeni Türkiye, insanlarımızın dününün ve bugünün farkında olmasını sağlayan ve bu bilinçle yarınına yönelik hayallerine ümitle sarılmayı amaçlayan bir süreç.
KAOS PLANI BAŞARISIZ OLACAK
“Yeni ve güçlü Türkiye’ye 200 yıldır hiç bu kadar ihtiyaç olmamıştı” diyorsunuz. Neden?
Osmanlı’dan günümüze son 200 yıldır yaşanan tarihi gelişmeler herkesin malumu. Bunun içindir ki belki de ilk defa bölgemiz istikrara ve güçlü bir güven ortamına bu kadar yakın. Nitekim dünyada ve bölgemizde büyük kırılmaların yaşanmasının kuvvetle muhtemel olduğu böyle bir döneme kaos içinde ve istikrasız bir ortamda girmek en büyük felaket olur. Birileri tarafından amaçlanan bu. Ama gene başarılı olamayacaklar.
Paha biçilmez hayat tecrübesi
Babanız Sadık Albayrak muhafazakâr camianın önde gelen isimlerinden birisi. Nasıl bir aile ortamınız oldu?
Dün de bugün de mücadelelerle dolu bir hayatımız oldu. Ama her zaman şükrettik ve sabrettik. Hapisler, davalar, konferanslarla dolu hayatında bize çok az vakit ayırmak durumunda kalsa da hiçbir zaman gönül koymadığımız bir babamız vardı. Hayatını “dava ve ideal” dediği iki kelime üzerine inşa etmiş biriydi. Tabii ki tüm bu sıkıntılarda her zaman yanımızda olan annemiz vardı. Hiçbir zaman, bize en zor günlerimizde dahi herhangi bir yokluk ve eksiklik hissettirmedi. Tüm bu yaşananlar ışığında bize de düşen onlara layık bir evlat olmak, yük olmak değil. İnşallah olabiliyoruzdur. İnşallah bizden razıdırlar.
AİLEMLE İSTİŞARE ETTİM
Her ailede önemli kararlar alınırken istişareler olur. Aktif siyasete girme kararınızı eşinizle ve babanızla istişare ettiniz mi?
Tabii ki istişare ettik. Öncelikle hayırlısı olmasını ve hangi kararı alırsak alalım her daim destek olacaklarını ve dualarını eksik etmeyeceklerini söylediler. Bizim için bundan daha önemli bir şey yok.
Bu hareketin öncü isimlerinden bir babanız var ve tüm dünyaya mal olmuş bir kayınpederiniz… Zorlukları oldu mu bu durumun?
Bu durumu zorluk ya da kolaylık olarak değil, her zaman gurur duyulacak bir durum olarak gördük. Her iki babamdan da paha biçilmez hayat tecrübesi edindik, edinmeye devam ediyoruz. Onun dışında yaşadığımız her şey bir imtihan. Allah onlara hayırlı ve uzun bir ömür nasip etsin.
BAŞARININ SIRRI HALKIN GÜVENİ
Sizce AK Parti’nin dokuz seçimde başarı grafiğini arttırarak sürdürmesinin, yoğun halk teveccühünün tılsımı nedir?
Öncelikli olarak bu siyasi hareketin yıllardır güven ve istikrara dayalı ortaya koyduğu samimi ve güçlü liderlik diyebiliriz. Nitekim 2002 yılında 10.8 milyon kişinin oyunu alarak iktidara gelmiş bir siyasi hareket, geçen yaz yapılan 2014 yılı cumhurbaşkanlığı seçiminde liderinin aldığı 21 milyon oyla bunu açıkça ortaya koymuştur. Bu resim aslında inanılmaz bir teveccühe muhatap olunduğunu göstermektedir. Onun içindir ki, son iki yıldır bilinçli bir şekilde hedef alınan da budur.
4 YIL SEÇİM YOK
Türkiye önce Gezi daha sonra 17-25 Aralık darbe girişimiyle hayli sıkıntılı bir süreç yaşadı. Halk iki seçimde tercihini oynanan oyunu bozmaktan yana kullandı. Önümüzdeki seçim bu odaklarla mücadele açısından ne gibi bir ehemmiyet taşımakta?
Gezi ile birlikte yaklaşık iki yıldır ülkemizi istikrarsızlaştırma girişimlerine tüm toplum olarak şahit oluyoruz. Bugünlerde yaşadığımız paralel yargı operasyonları da meselenin önemini bir kez daha ortaya koydu. Son bir yıldır üçüncü seçimi yaşıyoruz. Burada bu sürecin ekonomiye ve siyasete olumsuz etkilerini uzun uzadıya saymaya gerek yok, ama artık 7 Haziran’dan sonra 4 yıl seçim olmayacağından hareketle bu mücadelede ne denli önemli bir noktada olduğumuzu açıkça görüyoruz.
Kriz beklentisi abesle iştigal
Son dönemde dolar üzerinden yapılan bir takım spekülasyonlar var. Hatta bir ekonomik krize doğru gidildiği bile iddia ediliyor. Siz bu spekülasyonları nasıl değerlendirirsiniz ve gerçekten de ekonomik kriz ihtimali var mı?
Türkiye’de bir ekonomik kriz beklentisi tamamen abesle iştigaldir. Hiçbir somut gerekçe olmadığı gerçeğinden hareketle böyle düşünüyoruz. Gerek bütçe disipliniyle gerek düşük borç stokuyla ve gerekse her geçen gün daha da iyileşen cari dengesiyle dünyada ekonomik olarak pozitif ayrışan bir ülkeden bahsediyoruz. Ama önümüzdeki dönem Amerika-Rusya denkleminde zor bir global iklim bizi bekliyor. FED faiz artırımından, petrol fiyatlarındaki değişime kadar piyasalara müdahale noktasında çok farklı gelişmelere hazırlıklı olmak lazım.
İSTİKRAR İÇİN BAŞKANLIK SİSTEMİ GEREKLİ
Başkanlık sistemi ile ilgili merak edilen hususlar var, ancak ben ekonomik istikrar ve büyümeye katkısını sormak isterim. Vatandaş için nasıl bir getirisi olur başkanlık sisteminin?
Katıldığım programlarda şu örnekleri sıkça dile getiriyorum. Bir şirkette üç tane genel müdür olur mu? Olursa o şirketten istikrarlı ve başarılı bir yönetim beklenir mi? Türkiye’nin bir daha 90’lı yıllara dönmemesi için, halkın seçtiği kişi kimse ona her seçimde rahatça hesap sorabilmesi için, koalisyonlarla ülkenin savrulmaması için önemli.
0
