Altın, yüzyıllar boyunca para olarak kullanıldı, daha sonra Doların ön plana çıkarılmasıyla Altın para özelliğini kaybetti ama bir çok Merkez Bankasında rezerv olma özelliğini kaybetmedi. Bazı ülkeler için Altın zayıf yönlü bir yatırım aracı olarak görülürken, bazı ülkelerde tam tersi güçlü bir yatırım aracı olmaya devam ediyor.
Volatilite, Altın, Karar verme süreci,
Finansal piyasaları gelişmiş, türev ürünler piyasaları gelişmiş olan ülkelerde Altın yatırım aracı olarak gelişimi sınırlı kalmıştır. Bizim de içinde olduğumuz daha geleneksel ve finansal yatırım araçlarının sınırlı olduğu ülkelerde Altın yatırım aracı olarak ilk sıralarda kendine yer bulmaktadır.
Bununla birlikte şunu unutmamak gerek finansal piyasalar da ki gelişmişlik sadece ürün çeşitliliği ile değerlendirilmemeli, piyasaların güveni, yapılacak/yapılan regülasyonlar ile ölçülür. İMKB bunun en güzel örneğidir. Çok hızlı büyüyen piyasa aynı hızla yapılamayan düzenlemeler ile yatırımcı kaybetti. Beş yıl öncesinde bir milyon üçyüz bin yatırımcısı olan piyasa şimdilerdesekizyüz bin yatırımcıya kadar düştü. Küçük yatırımcı bu tip durumlarda yüzünü geleneksel yatırım araçlarına çevirir. Toprak ve Altın…
Tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçiş devam etse de, halen tarım üzerinden gelir elde edenler oldukça fazla, kazançlarınıda altın ve toprakta değerlendirmeye devam ediyorlar.
2008 ABD krizi ile sadece bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde değil bir çokgelşmiş ve gelişmekte olan ülkeler Altını tekrar hatırladı. Paralara olan güvenin hızla düşmesi, risklerin hızla artması güvenli liman özelliğini ön plana çıkarttı altının.
Başta Çin olmak üzere bir çok Merkez Bankası rezervlerinde ki Altın miktarını arttırdı, halen de arttırmaya devam ediyor.
Global piyasalar da yaşanan olumsuz dalgalanmalar, küçük yatırımcının Altına olan ilgisini arttırdı. Geleneksel olarak bakıldığında Türk insanı Altına oldukça rahat yatırım yapar, semtlere yayılmış kuyumcuların sayısının fazla olması da bunu kolaylaştıran nedenlerden biri. Ev hanımlarından, belli bir eğitim düzeyinde ki insanlara kadar altın yatırımları alım satımda ki avantajlar, insanların birbirleriyle borç alacak ilişkisinde değer ve değişim aracı olma özelliği(borcunu altın ile alıp altın ile geri ödeme) Altını hep çekici kılmıştır.
Türkiye de hale hazırda 22 milyon evli insan var(11 milyon çift), her yılda sayı artıyor. Çok basit bir hesap ile her evlilikte MİN 200 gr altın alım satımı yapılmış olsa ki çok normal bir rakam. Toplamda 2200 ton altın hane halkının elinde kriz sonrasında bunun belli bir kısmı bozuldu, faizlerin düşmesinden sonra bir kısmı insanların ev araba alım talepleri ile bozuldu. Ancak halen hane halkının elinde hatırı sayılır bir altın olduğu bilinmekte.
Finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, teknolojinin gelişimi piyasalara ulaşmayı kolaylaştırdığı ortamda yatırımcılar Foreks ile tanıştı, küçük yatırımcı için olumsuz bir gelişme oldu bu.
Profesyonel yatırımcıların kullanması gereken bir hedge piyasası olması gerekirken hızlı trade yapılan spekülatif bir piyasa halini aldı. Küçük yatırımcının bu piyasadan uzak durması sermaye ve tasarruf kaybının önlenmesi açısından önemli.
Türk insanı önemli siyasi ve ekonomik gelişmeler atlatmışlardır. Bu durum onların savunmacı bir yatırım politikası uygulamasına neden olmuştur. Orta Yaş üzeri insanlar spekülatif işlemlerden uzak dururken, daha genç yatırımcılar daha hızlı para kazanma araçlarına yönelmişlerdir.
Son dönemde piyasalarda yaşanan yüksek dalgalanma Türk halkının bu savunmacı durumundan dolayı bir çok insanın zarar görmesini engellemiş ancak gene bu dönemde Foreks işlemlerine olan ilgide artmaya başlamış ve giderek hızlanan bir işlem hacmine ulaşmaya başlamıştır. Bu bir tehlike sinyalidir.
Yatırımcının karar verme sürecini olumsuz etkileyen bilgi kirliliği doğru karar verme oranını düşürmektedir. Ekonomi haberlerinin karışık ve bazen taraflı olması, her gün açıklanan onlarca ekonomik veri, spekülatif haberler, jeopolitik olayların artması ve hepsinden önemlisi ekonomi politikalarının hükümetlerden çok Merkez Bankalarının üzerine kalması bu süreçte yaşanan spekülasyonlar, ABD, Avrupa, Çin ve Japonya gibi ülkelerin kendi ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunları çözerken uyguladıkları politikaların gelişmekte olan bizim gibi ülkelere etkileri.
Yukarıda bahsedilen nedenler küçük yatırımcının yatırım kararını zorlaştırırken, kazançlı yatırım oranını da düşürmektedir. Birde buna kaldıraçlı işlemlerin riski de eklenince yatırım kabusa dönmektedir. Yapılması gereken riskin bölünmesi, kaldıraçlı işlemlerden uzak durulması ya da düşük kaldıraç oranı ile çalışmak, kısa süreli alım satım kararlarından uzak durmaktır.
Küçük yatırımcının habere ulaşma ve bunun sonucunda karar verip işleme dökmesi profesyoneller kadar hızlı olamayacağından defansif hareketler önemlidir. Mutlaka kenarda müdahale edilecek belli bir sermayenin tutulması gibi.
İşlemlerin, otoritelerce denetlenen, kuralları olan piyasalarda yapılması da önemlidir.
Altın genel anlamda zor zamanların yatırım aracıdır, içeride yaşanan stres, FED etkisi, Almanya, Japonya gibi ülkelerde yaşanan negatif faiz uygulamaları, Paund’ un sert düşüşünün yarattığı deprem, bütün piyasalarda olduğu gibi Altın dada volatil hareketlere neden olmakta. Bu tip durumlarda Altın ilk hareketlerden olumsuz etkilense de daha sonra güvenli liman özelliğini öne çıkarabilir. Ancak kısa vadeli hareketlerde piyasa profesyonellerinin dahi öngörüde bulunmakta zorlandıkları zamanlarda yüksek kaldıraçlı ve sınırlı zaman taşınabilecek pozisyonları açmak sıkıntılara neden olur. Böyle bir piyasa içerisinde olduğumuzu unutmayalım.
Herkese sağlıkla harcayabileceği bol kazançlar.
HALUK İZZET MUTLU
İSTANBUL ALTIN RAFİNERİSİ (İAR) STRATEJİSTİ
0